Psikologa gitmek yalnızlığını gidermek için eskorta gitmek gibi bir şey. Bunu bile bile gitmeli kimi kimseler. Yani senin duymak istediklerini söylemek için kapı arayacaklardır. Başka açıklaması yok. Kalkıp ilaç yazmazlardı yoksa. Dış dünyayı da değiştiremez çevresinide. O an o odada mutlu etmek psikolog'un tek görevi. Ama çocukluğumda hatırlıyorumda annemin zoruyla bir kadın psikoloğa gitmiştim, ve odadan ilk çıktığımda akşam bize yemeğe, misafirliğe gelmesini istediğimi anneme iletmiştim. Bu sanırım sevgisiz büyüdüğümün en büyük kanıtı olabilir. Çünkü o odadayken benimle ilgilenmesi gerçekten çok güzel hissettirmişti. Fakat büyüyünce o ilginin neye çıktığını ne sebeplerden orada olduğunu unutmak pek mümkün değil.
Karaktersiz insanlarında gidip halen aynı kişiliğe sahip olmaları ve buna yemin etmiş gibi yaşamaları bir renktir. Bunu değiştirmeye kalkması çok zor. O renge sahip olmanında kelebek etkisinde açacağı kapıların bilincinde olduğu aşikardır kendisinin. İnsan kendini o denli tanımakta zaten. Ama inatla öyle davranmayı yaşamayı seçer. Aşk yerine parayı seçmek gibi, veya korkulardan dolayı ileri adım atamamak gibi. Hepsinin sonuçları bariz belli. Lakin hepside kötü sonuçlanacak diye bir kaide yok tabi.
Burada demek istediğim eğer içten içe aradığı o değilse bulaşıkçılık yaparkende mutlu olur veya duygusuz biriyse paraylada mutlu olmasını bilir. Dışarıdan aldığı gördüğü yargılar katsayıda olur tabi, bunlarında böyle sonucu var. Milyonlarca insanın okumayanı cahil göreceği gibi, çoğunluğun duygusal oluşu, duygusuz insanlara baskı uygulayacağı bir gerçektir. Ama tabi durumum olsa veya kolay olsa her hafta psikologa sırf naifliğinden ve anlayışlı olduğundan giderdim. Öyle konuşabilen insan zor bulunuyor.
Yorumlar
Yorum Gönder