Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir. " Atatürk "
Furya: Son Dönemin Moda Haline Gelen Güç Gösterisi
Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir. " Atatürk "
Son dönemde, nereye baksak aynı tavır…
Övünerek yapılan, moda haline gelmiş, herkesin birbirine göstere göstere sergilediği bir furya.
Yaklaşık birkaç yıldır yükselişteydi, ama artık öyle bir noktaya geldi ki olmayanı kalmadı.
İnsanlar, adeta kendi içlerinde bir yarış başlatmış gibi:
"O bana yukarıdan bakıyorsa, benim de herkese yukarıdan bakmam lazım."
Böylesine basit, yapay ve aslında oldukça boş bir mantık zinciri…
Sonuç?
Güvensiz, sadakatsiz, çıkar üzerine kurulu, yüzeysel insan ilişkileri.
Samimiyetin yerini rol yapmak; güvenin yerini kuşku aldı.
Artık birçok kişi, karşısındaki insanı gerçekten tanımaktan çok, ona nasıl daha güçlü görünürüm hesabında.
Ama şunu hatırlamakta fayda var:
Kimse başkalarına karşı sürekli güçlü görünmek, savaşçı pozu vermek zorunda değil.
Gerçek güç, kendi içinde zaten vardır.
Yaşam tarzın, değerlerin, duruşun… Bunlar seni zaten yeterince güçlü ve sağlıklı yaşam sürmeni sağlar.
Bir insanın ait olduğu yerde gösterdiği karakter, gücünü ve tavrını belirli bir seviyede tutması, en kıymetli şeydir.
Ve bu, başkalarını ezmekle ya da kendini yapay şekilde “üstte” göstermekle olmaz.
Kısacası, furya dediğimiz bu son dönem gösteriş kültürü, güç algısını yanlış bir şekilde tanımlıyor.
Gerçek güç, sessizdir.
Bağırarak kendini kanıtlama çabasında değil, sessizce kendi yolunda yürüyebilme iradesinde saklıdır.
Çünkü hayat, başkalarına “üstten” bakmak, ve sürekli kendini kanıtlamaya çalışmakla değil; kendi yoluna sağlam basmakla anlam kazanır. Bu süreçte hata yapabilirsiniz veya ait olmadığınız yerlerede girip çıkabilirsiniz, ama bu sizi sağlam basmıyor anlamına getirmez. Bu sizin kendini hayatınızı idame ettirdiğinizi gösterir.
Ve söylenmesi gereken bir şey daha var: Olur olmaz yerde bir insandan kötülük, niyet veya olumsuzluk sezersem bilin ki, ben o insandan çoktan uzaklaşmışımdır. Eğer yakınımda veya en azından takibimde değilseniz bilin ki kötü bir insansınızdır. Sevgi saygı ve nezaketin olmadığı yerde bulunulmaz. Orada kötülük hakimdir.
Eğer beni tanımadan yargılıyorsun diyorsan, tanıyacağım kadarıyla neden iyi birisi olmadın?
Eğer öfkeliyken söylediysen ettiysen neden ben de öfkeliyken sizlere karşı kalp kırıcı bir şey demiyorum?
Öyle demek istemedim sen yanlış anladın diyenlerin hepsi maalesef beni haklı çıkardı. Çünkü sezgizel etki bırakmak için masumiyet ve kötülük göstermek çok basit şeyler. Mühim olan ona devamlılık getirebilmek, ve o kişide o devamlılığı göremeyeceğimden emin olduğumda artık bitmiştir. Biri 5 kötü izlenim bıraktıysa ve hepsinde haklı çıktıysam, 6. sında yanıldım diye geride kalan 5 şey karşı tarafı haklı çıkartmıyor maalesef. O 6. olay artık şüphe ve getirisi olarak gözlemlenir. Basit psikoloji.
Okuyan herkese teşekkürler
Yorumlar
Yorum Gönder