Kimisi çakma entelektüel,
Kimisi... Aslında hepsi bu olabilir. Her birinde bir parça bundan var.
Ortadoğu'nun çakma entelektüelleri... Kendi isteklerini, aktivist doyumlarını tatmin etmek için, altı bomboş, hayatı kendilerince matrixe bağlayıp, dünyanın kendi etrafılarında döndüğünü düşündükleri bir sonsuz döngüye sokuyorlar. Anlamsız bir dayanışma içine girip, kendilerini bir gruba "ait" hissetme çabasındalar. Bu gibiler çok kibirli, takıntılı, ciddi anlamda psikolojisi bozuk, deli denilecek düzeyde insanlardır. Üzülerek söylüyorum ki, herkesin çevresinde böyle insanlar varolmuştur.
Kimseye kalkıp, "Güzel bir şey, sen de yaşa," diyemiyorsun bile. Dersen, bin tane bahane sıralar. Ama o yaşanması gereken şeyin zevkini milyonlarca insan korkmadan tadarken, kendisi yıllarca mahrum kaldığını belki de ancak ölürken anlayacak, bilemeyiz. Ama eylemsizlik, o eylemi yapmamak için geçerli bir mazeret olamaz. Bir şeyi seviyorsan, zaman tutmazsın, zorla yapacaksan da faydadan çok zarar olur. Demek ki sevmiyorsun. O halde, sorarım sana: "Ne zorun vardı da en pahalısını aldın?" Başkasının hayali, senin odanda tozlanacaksa, yazıktır. Bir şey sana ayak bağı oluyorsa geri dönmek için hiç bir zaman geç değildir. Çünkü o fikirle yaşayıp öleceğin bir kötü hayat söz konusudur.
İşin kötü yanı okumuşun okumamıştan daha beter olduğunu, fakirin zenginden daha altın kalpli ve güzel hayat görüşleri olduğunu gördüm. Bu gibi insanları seçerdim yine çevremde.
Ve dediğim gibi bazılarına güzel bir şey diyemiyorsun bile, oysaki anahtarı orada.
Yorumlar
Yorum Gönder