Yemekhaneden aldığım üzümleri elimle ikram ettiğimde reddetmeyen komutanım.
Benim için dışarıdayken mektubumu yollayan komutanım.
Bana bağırdıktan sonra gelip özür dileyen komutanım.
Koşu da bütün takım benim yüzümden kaybetsede hiç bir şey demeyen komutanım.
Futbol oynarlarken uzaktada olsam bana pas atan silah arkadaşlarım.
Daha ilk günden arkadaşça yaklaşan üst devrelerim.
Yanlış tekmil versemde kızmayan albayım.
Gitmemi istemeyen komutanlarım.
Adımı bildiğinden emin bile değilken ismimle seslendiğinde diğer burağı arardı gözlerim. Fakat bana seslenmiş olan ve o gün beni gururlandıran komutanım.
Yanlışlara karşı sesimi çıkarmaya başladıktan sonra beni tebrik eden devrelerim.
Gurbette olduğumda sesini duyduğumda ağladığım annem.
Hepinizi çok özleyeceğim.
Hayatı sizinle öğrendim ve öyle kalacağından eminim.
Koşu da kaybettiğimiz için kızmayın komutanım, kızgınsınız biliyorum. Belki de hiç umursamadınız bile. Ama ben sizi yüzüstü bıraktığım için kötü hissediyorum. Her gün siz demesenizde kendimi cezalandırıyorum. Bana revire çıkmak vatana ihanettir diye siz öğrettiniz.
Herkesin kaldırabildiği şeyleri kaldıramayan, fakat kaldıramadıklarını kaldırabilen birisi olarak çıkageldim. Bazen diyorum keşke tam tersi olsaydıda bu kadar derin düşünmüyor olsaydım veya canım acıdığında söyleyebilseydim. Karşı tarafında canını acıtabilseydim. Ama beni haklı kılan bir şey yoktu ki. Neyi savunacaktım hakikati mi. Yine döner yüzüme vururlardı. Insanlar için zayıf ve kafası karışık birisi olarak anılacağım. Fakat sizin dünyanızda savaşta yanınızda görmek isteyeceğiniz mangada olduğumu biliyorum. Bunu hissetmek bile yeter komutanlarım. Beni insan yerine koymuş olmanız bile yetmişti.
Yorumlar
Yorum Gönder