18'ine bastın artık üniversiteye gitmen gerek,
Üniversite bitti artık Askerliği yapman gerek,
Askerlik bitti şimdi evlenmen gerekli,
Evlendin artık çocuk yap,
Araba al.
Bunun sonu pek yok gibi. Veya sormam gerekirse nerede benim kararlarım veya seçimlerim.
Sana ailende kimse salça sevmediğini söylediğin halde yemeğine zorla salça koydu mu.
Yani insanların başkalarını bu kadar biçimlendirmeye çalışma içgüdüsü nereden geliyor ve aksini bile düşünemiyorlar anlayabilmiş değilim.
Misal annemle aram iyi diyelim, herkesin annesi evladını nasıl olursa olsun sever. Fakat gün gelir dışarı da bile görmek istemediğiniz insanlar annenizle konuşur. "Evlilik yaşına geldi artık hayatını kurması gerek" diye serzenişte bulunur. Fakat annemde benim gibi kimilerine göre naif olduğu için, sen kimsin bizim ailemize karışıyorsun be kadın diye cevaplayamaz. Yine de artık bana karşı bu tür şeyleri yansıtmadığını bilmek bile beni mutlu ediyor. Annem yalnız bir insan, tek arkadaşı benim gibi. İkimizden birisi ölse cidden çok kötü olacağımız aşikar. Veya yaşlandığında ona bakmazsam vicdan azabı çekebilecek kadar duygusal bir insanım. Bu sebepten dolayı bir ömür boyu onunla yaşamak bana karşı yalnış bir şey değil. Fakat üstteki o klon insanların neler söyleyebileceği konusunda bilinebilir düşüncelere sahibiz. Hepimizin hayatında var çünkü öyle insanlar. Ben de çocukken anneme jeep alacağıma dair villalarda oturtacağıma dair sözler vermiştim. Ama o yaşta bile maddenin değerinin sevgi den daha üstün kılındığı bir kimselerce aşılanmış.
Annemle yaşıyor oluşum kimileri için özgüvensiz,
Üniversite okumamış olmam kimileri için yeteneksiz,
Evlenmemiş olmam ise kimileri için parasız olmamdan kaynaklıdır.
Bunları benim seçmiş olmam ve bu sonuçlara varmanız gerçekten çok saçma ve kötü.
Kendimi toplumdan soyutlamam. Soyutlamayı sevmem pek, ama mecbur kalırsam bir kesim diye ayırmak beni kötü hissettirmez. Hiç bir şey söylemediğim halde beni anlayan insanlarda oldu çünkü, onların hakkını yiyemem. Fakat kimileri benim yaşantımı yaşamadı, gördüklerimi görmedi. O yüzden bir şey diyemiyorum.
Tek isteğim hayatı gözlemleyip toprağa karışmak. İşlerin içinde, önünde olmasamda olur.
Yorumlar
Yorum Gönder