Ana içeriğe atla

Yedi Kutsal Erdem


Yedi kutsal erdemlikler ve onların tam tersi olan ölümcül günahlar. Bu çizelge doğrultusunda gerçekten anlaşamadığım insanların sahip olduğuyla anlaşabildiklerimi burada bütünleştirebilir oldum. İslam'da bu günahlar biraz daha detaylandırılmış, "Kıskançlık" misal veriyorum, büyü yapmak diye yorumlanmıştır. Ama hristiyanlık bu yönden biraz daha sade ve anlaşılabilir olmasıyla seviliyor. Eğer günahların hiç birine sahip değilseniz ve aksilerini benimsediyseniz kendinize erdemli bir birey olduğunuzu söyleyebilirsiniz. Bol paraya sahip olmak, veya insanları kırarak yükselmek değildir erdemlik. Ve bu kimselerin gerçekten göstermeseler bile iç huzurları bulunmuyor, kendilerini kötü olaylar zincirine bağlamış ve bu büyünün etkisinde ilerliyorlardır.

Başkasını yargılamayın, siz de yargılanmazsınız. Suçlu çıkarmayın, siz de suçlu çıkarılmazsınız. Başkasını bağışlayın, siz de bağışlanırsınız. Verin, size verilecektir. İyice bastırılmış, silkelenmiş ve taşmış, dolu bir ölçekle kucağınıza boşaltılacak. Hangi ölçekle verirseniz, aynı ölçekle alacaksınız. (Luka, 6:37-38)

ErdemLatince ismiGünahLatince ismi
İffetCastitasŞehvetLuxuria
ÖlçülülükTemperantiaOburlukGula
CömertlikCaritasAçgözlülükAvaritia
ÇalışkanlıkIndustriaTembellikAcedia
SabırPatientiaÖfkeIra
NezaketHumanitasKıskançlıkInvidia
AlçakgönüllülükHumilitiasKibirSuperbia

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çakma Entelektüeller

Bazen gerçekten yorulduğumu hisseder gibi oluyorum. Tekrarladığım, özlediğim şeyler var. O şeylerden her geçen gün biraz daha kopuyorum. İnsanları anlamakta hâlâ zorluk çekiyorum. Büyük ihtimalle ömrüm böyle geçecek. Ama günün birinde, onların çözüm üretemediği her konuda, biz zaten köküne kadar düşünmüş ve mutluluğa ulaşmış olacağız; bu kaçınılmaz. Kimisi çakma entelektüel , Kimisi... Aslında hepsi bu olabilir. Her birinde bir parça bundan var. Ortadoğu'nun çakma entelektüelleri... Kendi isteklerini, aktivist doyumlarını tatmin etmek için, altı bomboş, hayatı kendilerince matrixe bağlayıp, dünyanın kendi etrafılarında döndüğünü düşündükleri bir sonsuz döngüye sokuyorlar. Anlamsız bir dayanışma içine girip, kendilerini bir gruba "ait" hissetme çabasındalar. Bu gibiler çok kibirli, takıntılı, ciddi anlamda psikolojisi bozuk, deli denilecek düzeyde insanlardır. Üzülerek söylüyorum ki, herkesin çevresinde böyle insanlar varolmuştur. Kimseye kalkıp, "Güzel bir şey, sen d...

Son Dönemin Furyası Kibir

Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir. " Atatürk " Furya: Son Dönemin Moda Haline Gelen Güç Gösterisi Son dönemde, nereye baksak aynı tavır… Övünerek yapılan, moda haline gelmiş, herkesin birbirine göstere göstere sergilediği bir furya . Yaklaşık birkaç yıldır yükselişteydi, ama artık öyle bir noktaya geldi ki olmayanı kalmadı. İnsanlar, adeta kendi içlerinde bir yarış başlatmış gibi: "O bana yukarıdan bakıyorsa, benim de herkese yukarıdan bakmam lazım." Böylesine basit, yapay ve aslında oldukça boş bir mantık zinciri… Sonuç? Güvensiz, sadakatsiz, çıkar üzerine kurulu, yüzeysel insan ilişkileri. Samimiyetin yerini rol yapmak; güvenin yerini kuşku aldı. Artık birçok kişi, karşısındaki insanı gerçekten tanımaktan çok, ona nasıl daha güçlü görünürüm hesabında. Ama şunu...

Daima Hazır

Yemekhaneden aldığım üzümleri elimle ikram ettiğimde reddetmeyen komutanım. Benim için dışarıdayken mektubumu yollayan komutanım. Bana bağırdıktan sonra gelip özür dileyen komutanım. Koşu da bütün takım benim yüzümden kaybetsede hiç bir şey demeyen komutanım. Futbol oynarlarken uzaktada olsam bana pas atan silah arkadaşlarım. Daha ilk günden arkadaşça yaklaşan üst devrelerim. Yanlış tekmil versemde kızmayan albayım. Gitmemi istemeyen komutanlarım. Adımı bildiğinden emin bile değilken ismimle seslendiğinde diğer burağı arardı gözlerim. Fakat bana seslenmiş olan ve o gün beni gururlandıran komutanım. Yanlışlara karşı sesimi çıkarmaya başladıktan sonra beni tebrik eden devrelerim. Gurbette olduğumda sesini duyduğumda ağladığım annem. Hepinizi çok özleyeceğim. Hayatı sizinle öğrendim ve öyle kalacağından eminim. Koşu da kaybettiğimiz için kızmayın komutanım, kızgınsınız biliyorum. Belki de hiç umursamadınız bile. Ama ben sizi yüzüstü bıraktığım için kötü hissediyorum. Her gün siz demeseniz...